17.8.10

Aramiza katilanlar ne diyor? Secmeler II...

Bir "öğretmen" demiş ki: 


"Ben daha 2 yıllık bir müzik öğretmeniyim. İstanbulda gecen sene gaziosmanpaşada çalıştım, şuan da xxxxxde çalışmaktayım. projenizi daha önceden bir arkadaşımdan duymuştum ve açıkcası çok da heyecanlanmıştım... toplantı notlarınızı, kararlarınızı, amaç ve ilkelerinizi okudum... ben bahsettiğiniz 60-70 kişilik, hiçbir öğrencinin, kişilik özelliklerini geçin isminin doğru düzgün bilinmediği, öğretmenlerin sınıfta ders anlatmak için savaş verdiği gerektiğinde ise şiddete çok rahat!! bir şekilde baş vurduğu 2 okulda çalıştım ve halen çalışıyorum. Okulumda kendini çok başarılı bulan öğretmenler aşırı disiplinci ve dayakçı olanlar maalesef   :(((
       Okulumda müziğe karşı ilgisi ve yeteneği bulunan öğrencilerimi inanın kalabalık yüzünden okadar geç fark edebiliyorum ki, çoğu zaman elimden onun bu yeteneğini yada isteğini geliştirebilecek ya da karşılayacak bir şey gelmiyor maalesef... şarkı söylemeyi seviyorsa derste şarkı söyletmek, çaldığı enstrüman varsa onu dinlemek, benim okulda yaptığım çalışmalara katılmasını sağlamaktan başka bir şey yapamıyorum. Ben dersimi sıralar ile tahta arasında kalan 1 metrelik alanda yapabildiğim kadar oyunlarla, hoplaya zıplaya, keman gitar çalıp istediğimiz gibi şarkı söyleyerek geçirmeye çalışıorum; fakat çoğu zaman ya çok gürültü yapıp yan sınıfı  rahatsız etmiş oluyoruz ya da daracık havasız sınıflarımızda sıralara bacaklarımızı vurmaktan zıplamaktan nefret eder hale geliyoruz.
       Başka bir sıkıcı durum ise milli eğitimin müfredatı, öğrencileri doğru düzgün tanıyamadan e-okulda başımıza yıktığı işler,  kitaplarının içine koyduğu yanlış bilgiler, aşırı milliyetçilik, her türlü ayrımcılık ve homofobi dolu ders konuları.
       Ben, sıkış tepiş sınıfları olmayan, öğrencilerimi tanıyabileceğim, yeterli araç gerecimin olduğu, öğrenciye atılan dayakların keyifle anlatılmadığı, öğrencilerin öğretmenlerinin üstüne yürümediği, zorla öğrenciye bir dersin anlatılmak istenmediği, eşcinsel öğrencilerime, öğretmenler ve öğrenciler tarafından sözlü tacizin olmadığı, toplumsal cinsiyet rollerinin zorla benimsetilmediği, kız öğrencilerimin erkek öğrencilerden farklı görülmediği, öğrencilerin aidat parası vermek zorunda olmadığı, öğretmenlerin birbirleriyle yaptıkları aşırı sevimsiz diyologların bulunmadığı bir okul istiyorum. Ben de aranıza katılmak istiyorum. Böyle bir okul mümkün mü??"

1 comment:

Anonymous said...

Merhabalar, ben de gaziosmanpaşa da bundan 20 sene önce ortaokul ve liseyi okumuş birisiyim. Koşulları anlayabiliyorum ama mevcut durumu düzeltmeden, yani siz kendi okulunuzu başka bir okul yapamadan siz önceden hazırlanmış daha iyi koşullara gitmek istiyorsunuz. Evet böyle bir okul mümkün hatta okullar da, ama sizler (öğretmenler) çabalamazsanız, bu zor koşullarda bir elin parmaklarını geçemeyeceklerdir... sevgiler (zor koşullarda elinden geldiğince çabalamaya çalışan bir başka öğretmen)